hadis okuma usulü
SORU:
Selamünaleyküm
Hocam ben hadislerle islamı okumaya başladım. Bir hadis kitabı nasıl okunmalı ?
Not tutulmalı mi?
Altı çizilmeli mi ?
Yani daha iyi anlayıp idrak edebilmek için yolu yöntemi nedir ?
CEVAP:
Ve aleyküm selam
Tebrik ederim kardeşim Ramazan'da okumak üzere Kur'an-ı Kerim'den sonra en güzel seçimlerden birini yapmışsınız. Daha önceki hadis yazımda da belirttiğim gibi gül bahçesinde gezen gül kokar. Herhangi bir hadis külliyatını baştan sona okumak demek aynı zamanda bir siyer okumak aynı zamanda Kur'an'ın insan haline dönüşünü okumak, nasıl yaşanabildiğini görmek demektir. Çünkü merhum Esad Coşan Hocanın da dediği gibi Kur'an ne yapacağını hadis nasıl yapacağını öğretir buna ben de bir ekleme yapacak olursam sahabe de bu işin toplu olarak nasıl yapılabileceğini öğretiyor.
Ve bir hadis kitabı okuduğumuzda hem peygamber Aleyhisselam'ın hayatını mümkün olan en ince ayrıntısına hatta hiç kimsenin özeline girmediğimiz kadar özeline girerek öğreniyoruz hem de bu dinin yaşanabilirliğini bir toplum olarak ispat etmiş bir topluluğu tanıyoruz.
Nasıl okuyacağımıza gelince;
Mukaddimeyi ve hadis okuma usulünü izah eden önsöz ve sonrasını mutlaka okuduktan sonraki öncelikli dikkat etmemiz gereken altını çizmek ve not almaktan da önce kendimiz için okumayı öğrenmek. Yani evet ben bunu bir yerlerde kullanırım bir yerlerde söylemem anlatmam gerekir not alayım düşüncesi ilk düşüncemiz olmamalıdır. İlk düşüncemiz okuduğum her hadis bana ne öğretir. Bu bilgiden sonra benim nasıl davranmam gerekir olmalıdır. Çünkü kişi her bilgiyi önce kendisi adına okur. Arapçada okumak kelimesinin karşılığı olan 3 kelimenin ilki karae kökünden gelen kıraat kelimesidir. Hatırlayacak olursak ilk vahiy bu kökten gelen bir kelime ile başladı.İkra' yani oku ama önce kendin için kendini, daha sonra tertil yani;
Kur’ân’ı tertil üzere okumak; Kur’ân’ı her harf, kelime, tertip ve manasının hakkını vererek, eda ve seda ile tecvit kurallarına uyarak, güzel, düzgün ve kusursuz bir şekilde ağır ağır ve tane tane okumaktır. Peygamberimiz (s.a.s) Kur’ân’ı tertil ile okumanın önemini şöyle dile getirmiştir: “(Kıyamet günü) Kur’ân okuyan kimseye şöyle denir: Oku, yüksel ve dünyada Kur’ân’ı tertil ile okuduğun gibi (şimdi de) tertil ile oku. Senin cennetteki derecen, mevkiin okuduğun ayetlerin sonuncusuna göredir.” (Ebu Dâvûd, Salât, 355) ve son kelime tilavet Yani bir başkası için ya da başkaları için okumak. Demek ki bunu da yapmamız gerekecek fakat kendimiz için okumadan önce değil.
Hatta gerek bir Hadis külliyatı gerek sahabe hayatı okurken takip edeceğimiz yollardan biri de önce olayı okuyup sonunu görmeden önce acaba ben burada ne yapardım sorusunu kendimize sorup daha sonra sonucu okuyup Eğer düşüncemiz orada yazana muvafık ise Allah'a hamd etmek değilse düşüncemizi ıslah etmek olmalıdır. Öyle bir ıslah ki:
Ebu Saîd Saîd el-Hudrî -radıyallahu anh-’dan rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: Bir adam, Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-’e gelerek; "Kardeşimin karnı ağrıyor." dedi. Bunun üzerine Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Ona bal (şerbeti) içir!» buyurdu. Sonra bu adam ikinci bir defa daha geldi (ve hastalığın geçmediğini söyledi). Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- yine: «Ona bal şerbeti içir!» buyurdu. Sonra üçüncü defa geldi. Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- yine: «Bal şerbeti içir!» buyurdu. Sonra bu adam bir daha geldi de: İçirdim (fakat ağrısı geçmedi), dedi. Bunun üzerine Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-: «Allah doğru söyledi, fakat kardeşinin karnı yalan söylemiştir. Haydi ona yine bal şerbeti içir!» buyurdu. Adam kardeşine (dördüncü kere) bal şerbeti içirdi de adam hastalıktan iyileşip kurtuldu. (Muttefekun aleyh) sadece Bu hadisten dahi şunu öğreniyoruz. okuduğumuz sahih hadisler bazen bizim bugüne kadar öğrenegeldikleri mizin aksine de olsa ben şunu kabul edeceğim Allah ve Rasulü doğru söylüyor Ben bugüne kadar yanlış biliyormuşum. Bunu kabul etmeden kafamıza yatmayan her Hadisi eleyerek yola devam edersek ve Allah korusun içimizde sahih hadislere karşı bir şüphe uyanırsa önü alınamaz bir hastalığa yol açabiliriz bünyemizde. O yüzden anlamadığımız ı yargılamak yerine anlama yoluna girmemiz lazım bunun yolu da ilk etapta mümkün mertebe şerhli hadis kitapları okumaktan geçer. Tabii Yukarıdaki hadis-i şeriften sadece bunu anlamıyoruz bir hastalığın tedavisi için en az 3 kere tedavi edecek ilaca başvurmadan sonuç almadım demek doğru olmaz bazen öyle insanlarla karşılaşırız ki bir hapı bir kere içip şifa bulmayı beklerler halbuki Allah Rasulü 3 defadan sonra dahi sonuç alamadım diyene Allah doğru söylüyor kardeşinin karnı yalan söylüyor demiş ve dördüncü de kişi şifa bulmuştur. O yüzden doktora gidip hemen iyileşmeyi tek bir ilaçla toparlanmayı beklemek çok doğru değildir.
Ve son olarak size tavsiyem hadis kitabını önce baştan sona kendiniz anlamak ve yaşamak için okuyup bitirdikten sonra o kitabı bu defa bir sohbet grubu ile birlikte okumanız. Tabii buna en öncelikli kişiler de aile fertlerimizdir. Bu sayede ilk okumada gözden kaçırdıklarımız ya da sadece bana hitap edenleri okurken üzerinde durmadan geçtiklerimizi inceleme fırsatımız olacaktır karşılıklı soru cevaplar hadis müzakereleri hem unuttuklarımızı hatırlatacak hem yeni bakış açıları katacaktır bize. Hatta böyle bir halka kurma imkanımız yoksa dahi günlük okuduğunuz hadisi şerifleri gelen misafirinizle, karşılaştığınız insanlarla oturup geniş geniş dersler yapmak şeklinde değil bir hadis ikram etmek düşüncesiyle onlara da okursanız hem zihninizde yerleşecek hem de o gün akşama kadar hadis konuşmuş olacağız biiznillah.
Bazen ders yapacağım derken etrafımızdaki insanları kasabiliriz dikkat edelim derdimiz hadis duyurmak ama öncelikli olarak temsil ikinci olarak sıkmamak. Sahabenin şu tavsiyesini aklımızdan çıkarmayalım;
İkrime, İbni Abbas'ın şu sözünü nakleder;
Bir topluluk kendi aralarında bir mesele konuşurlarken senin gelip onlara bir şey anlatarak onların bu konuşmasını kesmeni istemem, onların yanına geldiğin zaman sus ve onları dinle konuşmanı istedikleri zaman anlat ki isteyerek seni dinlesinler dualarda kafiye yapmamaya çalış ve bundan kaçın Çünkü ben rasulullah sallallahu aleyhi ve sellemin ve ashabının zamanında yaşadım ve böyle yaptıklarını (kafiye yapmaktan kaçındıklarını) şahit oldum (Buhari ilim /cem'ul fevaid ilim 235)
Neden Çünkü insanlar aç değilken ya da açıklıklarının farkında değilken yemek tatlı gelmeyebilir. Burada yapacağımız şey güzel örneklik güzel temsil yani bir de anlatabilecek uygun ortamı gözetmek mümkün mertebe sözü uzatmadan akıllarında ve hayatlarında olacak bir hadis-i şerifi nakletmek olmalıdır.
Rabbim başlamış olduğunuz yolculuğu çok bereket ve hayırlarla bitirmeyi sonra yine başka bir Hadis külliyatı ile başka bir yolculuğa çıkmayı nasip etsin.
Allah'a emanet olunuz
Haktan Bilen.