ŞÜKRETMEK ZORUNDA MIYIM?
SORU:
Şimdi Allah bizi imtihan için bu dünyaya gönderdi zor bir imtihan zor bir yer neden Allaha şükretmeliyiz bu durumda? Tamam çok şükür elimiz ayağımız yerinde sağlıklıyız ama bizi o ele ayağa muhtaç eden bu zor dünyaya gönderen bu şekilde yaratan Allah burda şükür noktasında ben sıkıntı yaşıyorum şükretmekte sıkıntı yaşıyorum ben şükretmedikçe sağlığım bozuluyor bunun farkındayım ama kendimi ikna edecek argümanlar bulamıyorum.
CEVAP:
Euzu billahi mineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim
Sevgili genç kardeşim. Bir yerin maliki olmak oranın tüm tasarruf haklarını elinde bulundurmak demektir. Yani tasarrufunda sınırsız olan yaptığı şeylerden hesap sorulmayan. Çünkü neticede orası O'na aittir ve zulmetmediği sürece yaptığı tasarruflar hakkında ona hesap sorulmaz. Nasıl ki senin giyim kuşamın hakkında ben yorum yapamam kendi tercihidir alım satım ona aittir derim. İşte bunun gibi Rabbimizin yarattıkları üzerinde de bizim hesap sorma, yorum yapma lüksümüz olamaz çünkü mülk O'nun varlık O'nun... Bu noktada bir kula, emanet verilmiş mülkünde dahi sorgulama yapsak nasıl bir cevap alacağımızı az çok kestirebiliriz. Belki bunu neden aldığına ya da neden yaptığına dair ilk sorumuzda nezaketen güzelce açıklar ama bu sorular ısrarlı bir şekilde devam ederse alacağımız cevap az çok bellidir. Ki bu mülkü sınırlı bir yaratılmışın cevabı iken, mülkü yedi kat gökleri ve yeri kapsayan ve bu mülkün içinde kesinlikle bir nokta dahi olmayan bizlerin "yaratmasaymış niye yaratmış" diye bir sorgulama lüksümüz olamaz. "Neden aldın? Neden giydin? Neden evinin dizaynı böyle? Neden maaşını bu şekilde harcıyorsun? Diye kimsenin mülküne karışamadığımız gibi...
Şimdi gelelim sorunuzun ikinci kısmına;
Yukarıda izah etmeye çalıştığım kısım beni bu şekilde dünyaya gönderen O'dur. Yaratılmamış olsaydım böyle olmazdı kısmıydı.
Şimdi ise "benden neden şükretmemi istiyor kısmına gelelim;
Şükretmek ahlaki bir sorundur ve Allah bizim güzel ahlakımızın tamamlanması için sevgili Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem'i göndermiştir. Çünkü tıpkı anne babamızın bizi, teşekkür teşekkür eden, insanların iyiliklerine kayıtsız kalmayan bir evlat olarak yetiştirmeye gayret gösterdiği gibi Rabbimiz de, nankör olmayan iyiliklere duyarsız olmayan bir kul görmek ister ve hatta bu şükür emrinin tamamını dikkatli okuduğumuzda insanlara teşekkür etmeyenin Allah'a da şükretmiş olmayacağı hadis-i şeriflerde ifade buyurulur. Annemizin teşekkür beklentisi nasıl ki kendi hesabına bir şey olmadığı halde yani o çocuk teşekkür etse de etmese de ona iyilikte bulunmaya devam edeceği lakin evladının başka insanların iyiliklerine duyarsız kalmaması için bunu öğretmesi gibi Rabbimiz de şükretse de şükretmese de Rahman sıfatının tecellisi ile kullarına nimetleri indirir. Fakat bu nimetlerin ahirette devamı için şükretmeyi emreder ve O'nun bize verdikleri karşısında şükredebilmek duygusu da ayrı bir şükre şayandır. Çünkü şükredebilmek için bile görmek gerekir, gözü veren O. Şükredebilmek için bile konuşabilmek gerekir o kabiliyeti veren yine O... Yani şükrümüz şükre muhtaç. Ezcümle bir anne ya da baba olsaydınız sizin hesabınıza olan kısmı geçelim evladınız adına, yapılan iyiliklere duyarsız, bir teşekkür bile edemeyen, herkesi kendisine hizmet etmek zorunda gibi düşünen bencil narsist bir kişilik olmasını ister miydiniz...
Rabbimizden niyazımız insanların yaptıkları iyiliklere en güzel teşekkürü, rabbimizin verdiği nimetlere onun layık olduğu şekilde hamdı yapabilmektir.
Bir sonraki yazıda buluşmak duasıyla Allah'a emanet olunuz.
Haktan Bilen