Selamünaleyküm hocam

Mutlu bir evlilik, eşler arasındaki muhabbetin artması, Allah kelaminin artmasi için ne gibi önerileriniz olur hadislerde bunlarla ilgili ne gibi örnekler var ?

Cevap;
Ve aleykümselam kardeşim. Aslında sorulara cevap vermeyi hafta sonuna bıraktığım halde Ramazan ayına selamet ve muhabbetle affetmiş ve affolunmuş  biri olarak girmek için bu soruyu Ramazan'ın arefesinde cevaplamayı uygun gördüm.bir hayra vesile olacağını umduğum soruyu soran kardeşimden de Allah razı olsun.
 Öncelikle mutluluktan kastımız sorunsuz evlilikse sözlerime bir zamanlar duyduğum bizi biraz gülümsetecek bir cümle ile başlamak isterim  .Problemsiz bir evliliğin sırrı "gerçekten sır" çünkü kimse bilmiyor.
Belki aklınıza hocam Hiç mi örneği yok neden bu şekilde bir cevapla başladınız sorusu gelebilir.  O zaman İslam tarihine bir dönelim ve Hz Ali'ye Ebu Turab lakabının peygamber Aleyhisselam tarafından veriliş sebebi ile başlayalım.Hz Ali ve Hz Fatıma bir meseleden dolayı tartışır ki hepimizin malumu Her ikisi de peygamber ocağında büyümüştür Allah Rasulü Hz Fatma'nın yanına gittiğinde Hz Ali'yi sorunca Fatma annemiz Ali ile biraz tartıştık herhalde mescide gitti der Allah resulü mescide gelir ve Hz Ali'yi toprakta uzanırken bulur üstü başı yüzü gözü toz toprak olmuştur Allah Rasulü kalk ya Ebu Turab diye gülümseyerek ve üstünü başını silkeleyerek ayağa kaldırır. Yani aslolan üzücü kırıcı şeylerin hiç olmaması değil af mekanizmasının daima diri tutulması hoşgörünün en çok da evlilik hayatı için geçerli olmasıdır.Allah'ın haram kıldığı şeylere yönelik olmadıkça yapılan hataları affetmek çocukların ahlakına yönelik olarak kalıcı negatif izler olmayacağı sürece hoşgörü sahibi olmak evliliğin devamı için gereklidir.
Bunun örnekleri asr-ı saadet'te sayılamayacak kadar çoktur bir düşünsek ya Allah resulü eşlerinden bir süre uzaklaşmak üzere Allah adına yemin edinceye kadar meselelerin büyüdüğü süreçler yaşanmıştır Rasulullah'ın odalarında. Hatta bizim huzurumuzda yapıldığında Belki de meselenin büyüyeceği ama Allah Rasulü'nün gülümseyerek çözdüğü birtakım örnekler vardır. Mesela Allah resulü Ayşe annemizin odasında cereyan eden bir olaydan bahsedeyim;
Yine Hz. Aişe radiyallahu anha anlatıyor: "Safiyye radiyallahu anha gibi güzeI yemek yapanı görmedim. (Bir defasında) Resulullah aleyhissalâtu vesselam benim odamda iken, Safiyye ona yemek yapıp (göndermişti). Çok şiddetli bir kıskançlık hissettim. Öyle ki beni bir titreme sardı. (Gidip) kabını kırdım, sonra da pişman oldum ve:

"Ey Allah'ın Resulü dedim, yaptığım bu hareketin kefâreti nedir?”

"Tabağa aynıyla tabak, yemeğe misliyle yemek!" buyurdular!'

Nesai, İşretun-Nisa 4,(7,71).

Belki aynı öfkeli davranışı bizim evimizde çocuklarımız yapsa affetmeyeceğimiz bir olayı Allah Rasulü tabiri caizse mesele bu kadar basit diyerek kapatmış meselenin alıp başını gitmesine meydan vermemiştir. Böyle bir olayın Hani Allah muhafaza diyorum gelin kaynana gelin görümce iki elti arasında cereyan ettiğini ve bu şekilde  kapatıldığını bir düşünsenize. Hani olmasın da diyoruz ama olduğu zamanlardaki aile facialarını düşünmek bile istemiyoruz.
Yine bir başka örnek

Bir gün efendimiz sallallahu aleyhi vesellem Hz. Aişe validemize: "Ya Aişe, senin bana kızdığın ve benden memnun olduğun zamanları ben bilirim" buyurdu.

Hz. Aişe validemiz sordu; "Nereden bilirsin, ey Allah‘ın Rasulü?" Efendimiz bu soru üzerine şöyle cevap verdi: "Benden memnun olduğun zamanlarda ‘Muhammed‘in rabbine‘ diye yemin ediyorsun. Kızgın olduğun zamanlarda ise ‘İbrahim‘in rabbine‘ demektesin"

Bunun üzerine Hz. Aişe, Resulullah‘ı memnun edecek bir cevap verdi: "Ey Allah‘ın Resulü, vallahi doğru söylüyorsun. Ancak ben kızdığımda sadece senin ismini dilimden bırakırım, sevgin ise her zaman kalbimde yaşar"

Farklı bir pencereden bakınca adımı bile ağzına almıyor denilerek büyütülecek bir mesele tebessümle çözülmüş.

Hasılı kelam hele de ailece Eve kapandığınız şu günlerde eşlerin bir günde bir haftalık birbirini görebileceği kadar fazla gördüğü kardeşlerin hakeza aynı durumda olduğu ve normalde bir defa tekrarlanacak olan hataların görüşme sıklığından dolayı daha fazla tekrarlandığı bu zamanlarda af ve hoşgörüyü eskisinden Çok Daha fazla ailemize ve kendimize dahil etmemiz lazım.
Tartışmasız problemsiz bir ev hayatı düşünenler peygamberin ev hayatını okuduğunda bu düşüncelerinin eksik bir düşünce olduğunu anlayacaklardır. Önemli olan onarmak tamir etmek. Meseleleri büyütmemek af taraftarı olmak

Rabbimizin A'raf suresinde buyurduğu gibi

خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ

 Affı seç, iyi olanı emret, cahillere aldırma!
A'raf 199

Abdullah ibni Abbas bu ayet hakkında
" işte güzel ahlak bu üç şeydir" demiştir.

Belki aklımıza neden af, neden onarmak sorusu gelebilir. Fakat hadis-i şerifte de siz hiç hata işlemeseydiniz rabbiniz sizi helak eder yerinize hata eden ve günahından af dileyen bir topluluk getirirdi buyurulduğunu unutmayalım. Hadislerde anlatılan örnekler onarılabilecek örneklerdir.Rabbimiz muhafaza buyursun evliliğin temelinden sarsacak büyük kabahatler ayrı bir meselenin konusudur.yine Rabbimiz muhafaza buyursun çocukların ahlakına ve geleceğine yönelik olarak onları temelden sarsacak dini doğru yaşamalarına engel olacak kusurlar ve meseleler ayrı bir konudur. Yukarıdaki örneklerde neleri büyütmemek gerektiğini öğrendik. İnşallah küçük meseleler büyümezse daha büyüklerine de kapı açmaz diye umut ederiz. Sorunuzun bunun bir duası var mıdır ? Kısmına gelecek olursak;
Rabbimizin Araf suresi 180. ayet-i kerimede buyurduğu gibi;

"En güzel isimler Allah’ındır; bu güzel isimlerle O’na dua edin."
Rabbimizin isimleri ile O'na yalvarmak adına es- Settar ismi ile birbirimize karşı ayıplarımızı örtmesini, el Vedud ismi ile hem sevmeyi hem de sevilmeyi lütfetmesini isteyebiliriz. Yine  Onlar, "Ey rabbimiz!" derler, "Bize mutluluk getirecek eşler ve çocuklar bahşet; bizi günahtan sakınanlara öncü yap!" Furkan 74 ayet-i kerimesini ve

اَللّٰهُمَّ أَلِّفْ بَيْنَ قُلُوبِنَا وَأَصْلِحْ ذَاتَ بَيْنِنَا وَاهْدِنَا سُبُلَ السَّلاَمِ وَنَجِّنَا مِنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِوَجَنِّبْنَا الْفَوَاحِشَ مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَ وَبَارِكْ لَنَا فِي أَسْمَاعِنَا وَأَبْصَارِنَا وَقُلُوبِنَا وَأَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا وَتُبْ عَلَيْنَا إِنَّكَ أَنْتَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ وَاجْعَلْنَا شَاكِرِينَ لِنِعَمِكَ مُثْنِينَ بِهَا عَلَيْكَ قَابِلِينَ لَهَا وَأَتِمَّهَاعَلَيْنَا.

“Allah’ım! Kalplerimizi birleştir, aramızı ıslah et, bize kurtuluş yollarını göster, bizi karanlıklardan aydınlığa çıkar, bizi açık ve gizli tüm türlü çirkinliklerden uzaklaştır. Bize kulaklarımızı, gözlerimizi, kalplerimizi, eşlerimizi ve neslimizi mübarek eyle. Tövbelerimizi kabul eyle, şüphesiz ki sen tövbeleri çok kabul edensin, çok merhametlisin. Bizi nimetlerine şükredenler, nimetlerinle seni övenler, verdiğin nimetleri kabul edenler eyle ve bize nimetlerin devamını ihsan eyle.”

(Ebû Davûd, Salât, 182, Hâkim, De’avât, No;977) duasını günlük dualarımız arasina katabiliriz.

Ayıp örtmüş ve ayıpları örtülmüş kullardan olmak duasıyla...

 Allah'a emanet olunuz

Haktan Bilen.