Allah varsa bunca zulme neden engel olmuyor?
SORU
Hocam selamünaleyküm
İlahiyat 1. Sınıf öğrencisiyim üniversiteden bazı arkadaşlarla sohbet ederken söz dönüp dolaşıp dünyadaki bunca zülme neden Allah müsaade ediyor. Her şeyi bir tarafa koyalım küçük çocuklara yapılanlara neden engel olmuyor sorularına geldi. Biraz izah etmeye çalıştım ama sanırım yetersiz kaldım böyle bir soruya nasıl cevap verebiliriz ?
Cevap:
ve aleyküm selam
Bu sorunuza tarihimizde yaşanmış bir örnek ve Kehf suresinden bir ayet ile gücümün yettiğince cevap vermek isterim. Önce örneği zikredeyim. Bursa işgal edilir düşman çizmesi altında iken Osman Gazi'nin türbedarı üzüntüyle ve bu durumun getirmiş olduğu çaresizlikle sandukaya şöyle bir vurur ayağıyla ve der ki ''kalk koca Gazi kalk , kalk ki Bursa'nın ne hallere düştüğünü gör de bir daha fethet.'' Ogece rüyasında Osman Gazi'nin kendisine bir tokat aşk ederek bre gafil bilmez misin hak yolunda cihad mana alemine göçmüşlerin değil dünyadakilerin işidir. Türbedar yediği tokatın vehameti ile uyanır ve kendine gelir.
Evet ilk pencereden baktığımızda soruyu bir hikaye ile düşünelim eğer her şeyi Allah'tan bekleyeceksek biz niye varız ki bu dünyada kötülüğü önlemek için çözümler üretmeyeceksek, mazlumun elinden tutup bir yetimin gözyaşını silmeyeceksek, dünyadaki zulmü durdurmak için dik durmayacaksak sahi biz niye varız ki bu dünyada ? Hicr suresi 3. ayette buyurulduğu gibi
"Bırak onları; yesinler, yararlansınlar, boş ümit oyalasın onları; yakında bilecekler!"
Bunun için mi var insan dünyada o halde ? Madem her şeyi O'ndan bekleyecektik imtihanın sırrı nerede kaldı ?
2. cevabımıza gelince.Yazının başında zikrettiğim Kehf suresindeki ayete gelelim .
"Senin rabbin hep bağışlayıcıdır ve merhamet sahibidir; şayet yaptıkları yüzünden onları (hemen) cezalandıracak olsaydı, onlara azabı çarçabuk verirdi. Fakat kendilerine tanınmış belli bir süre vardır ki, artık bundan öte kaçıp kurtulacakları bir sığınak bulamayacaklardır.
İşte o beldeler (ahalisi), zulme sapınca onları helâk ettik; helâk etmek için de belli bir süre belirlemiştik."
Kehf/58-59. Ayetler
Bu ayetlerden de anladığımız gibi
Öncelikle Rabbimiz çok bağışlayıcı çok merhamet sahibi yapılanlara hemen ceza vermek yerine belki düşünüp aklederler diye müsaade ediyor. İkinci olarak Eğer akledip kendine gelmez zulmünde ısrar ederse dahi ona verdiği mühlet dolmadan müdahale etmiyor. Öncelikle o mühletin dolması lazım. Çünkü Allah es-Sabûr'dur.
Şunu asla unutmayalım Allah es Sabûr'dur dedik,hemen cezayı indirmez yeryüzüne, müsaade eder. Hatasını anlaması için imkan tanır ihmal etmez imhal eder (mühlet verir) Ama tüm bunlardan sonra kendine gelmeyeni müthiş bir yakalayışla yakalar ki artık kaçış kalmamıştır.
Fakat bu müsaade edilmelerde hidayet bulup kendini toparlayan var mıdır ? Elbette vardır. Daha önce hadis dersimizde 99 kişiyi öldüren adamı anlatmaya çalışmıştım hadis dersleri bölümünde bu şerhi görebilirsiniz. Bugün yanına ek olarak Efendimiz Aleyhisselam'ın gözyaşları'nın akmasına sebep olan şu olayı anlatayım ki Rabbimizin "es Sabur" ismini daha iyi anlayalım.
Bu rivayet Dârimî’nin Süneni’nin 1. babı’nda beyan olunmuştur: ‘Bir adam Rasûlullah’a (s.a.) geldi ve cahiliyye döneminde şöyle yaptığını anlattı; “Benim küçük bir kızım vardı ve beni çok severdi. Öyle ki ben onu çağırdığım zaman koşa koşa yanıma gelirdi. Birgün yine ben onu çağırdım ve koşa koşa yanıma geldi. Sonra onu beraberime alarak, yolda rastladığımız bir kuyuya onu elinden tutarak attım. Kulaklarıma gelen son sözleri “babacığım, babacağım” diyen çığlıklarıydı.’ Bunları duyunca Rasûlullah’ın (s.a) gözlerinden yaşlar süzüldü. Ve bunun üzerine orada hazır bulunanlardan biri: ‘Ey filan! Sen Rasûlullah’ı (s.a.) üzdün’ dedi. Rasûlullah (s.a) ‘ona engel olmayın, neler hissettiğini anlatsın’ diyerek o adama ‘bu olayı yeniden anlat’ diye buyurdu. O şahıs da bu olayı yeniden anlatınca, Rasûlullah (s.a) mübarek sakalı ıslanıncaya değin ağladı. Daha sonra ona ‘cahiliyye döneminde yaptığın için Allah (c.c.) seni affetti. Kendi hayatına yeniden başla’ diye buyurdu.”
İşte bir kız çocuğunu Hem de kendi kız çocuğunu diri diri gömen ve sonra hidayet bulup Allah Rasulüne sahabe olma şerefini kazanan biri... Muhammed Emin Yıldırım hocanın ifadesi ile eşkıyadan sahabe, bedeviden alim çıkaran bir medeniyet İslam medeniyeti.
İşte Belki de bu yüzdendir ki Allah o adamın hak ettiği cezayı hemen indirivermiyor.Ne dersiniz Belki de bu olaydan bizim de ders almamızı istiyor Rabbimiz, küçücük çocukların ya da gençlerin hayat tecrübesi olmayışından dolayı yaptıkları hataları çok fazla büyütüp de acaba hemen cezamı veriyoruz biraz müsaade mi etsek?
Sadra şifa duasıyla...
Allah'a emanet olun
Haktan Bilen